Öz-şefkat
Ortak
insanlık hissiyatı, tüm insanların hata yapabilme olasılığının farkında olarak
birinin acısının bütün insanlık tarafından paylaşılacağını kabul
etmesidir. Bazen başımıza üzücü olaylar geldiğinde kendimizi oldukça
yalnız hisseder, bunun bize özel bir durum olduğunu düşünür ve sürekli ‘neden
ben?’ sorusunu kendimize sorarız. Böyle anlarda bizim dışımızda herkesin mutlu,
sorunsuz ve ‘normal’ olduğunu düşünme eğilimindeyizdir. Fakat acı ve üzüntü
herkesin hayatının bir noktasında deneyimlediği
tamamen insana ait duygulardır. Herkesin acısının birbirinden farklı, bambaşka
nedenleri olsa da acı çekmek insanlığın ortak bir paydasıdır. Öz şefkat
herkesin acı çektiğini anlamamızı ve kendi yaşadığımız acıların da insan
olmanın doğal bir parçası olduğunu görmemizi sağlar. Bizi zorlayan durumlar
karşısında üzülüyor ve acı çekiyoruz çünkü bizler insanız.
Öz
şefkatin son bileşeni ise bilinçli farkındalıktır. Bilinçli farkındalık kişinin
kendi hatalarını ve yaşadığı acıyı dengeli ve açık bir zihniyetle
görebilmesidir. Acımıza şefkatle yaklaşmak için önce acımızı görmemiz ve acı
çektiğimizi fark etmemiz gerekir. Bireyler bazı durumlarda kendilerine karşı
kör ve sağır ya da aşırı hassaslık halinde olabilmektedir. Bilinçli farkındalık
bu noktada bir dengelilik halidir. Acımızı küçümsemez ve ‘ne var bunda herkes
neler yaşıyor, ben buna mı üzülüyorum?’ demeden, acımızı görmeyi öğreniriz.
Fakat bunu yaparken acımızla bütünleşmeden, onun içindeki ağlara takılıp
düşmeden ve bizi tanımlamasına izin vermeden dengelilik halimizi korumalıyız.
Bir
çoğumuzun duyduğu ve belki de hayatında yer edinen ‘Kendisini sevmeyen
başkalarını sevemez’ diye bir söz vardır. Hayatımızda yaptığımız hataların
herkesin yapabileceği hatalar olduğunu, kendimizi hırpalamamamız gerektiğini,
kendimize anlayışlı olmayı unutmayalım. Kendimizi sevip kabullendiğimiz zaman
hayatın önümüze çıkardığı zorlukları daha kolay aşabilir, çektiğimiz acıları
kendimize zarar vermeden yaşayıp atlatabiliriz. Kendimizi sevmeyi ve
kabullenmeyi başardığımız andan itibaren hayatımızdaki diğer insanları da
hataları ve acılarıyla kabullenebiliriz. Başkasını sevebilmek için önce
kendinizi sevmeyi. Bu durum başkasından sevgi beklemeden önce de geçerlidir.
Başkasının sizi sevmesini beklemeden önce siz kendinizi sevmeli ve ne kadar
değerli olduğunuzu fark etmelisiniz. Umarım artık günlük karmaşaların içinde
kendimizi sevmeyi ve ihtiyacımız olan değeri kendimize vermeyi unutmadan mutlu
olabiliriz.